Milletvekili kesin sonuçları bugün Resmî Gazete’ye gönderilecek

YSK Başkanı Ahmet Yener, milletvekili kesin sonuçlarını bugün Resmi Gazete’ye göndereceklerini açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, 14 Mayıs’ta yapılan 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi kesin sonuçlarının bugün Resmî Gazete’ye gönderileceğini bildirdi.
Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu Radyo Munzur’un Konuğu oluyor

14 mayıs seçimlerinde “Emek ve Özgürlük İttifakı” ve Yeşil Sol Parti ‘den Dersim Milletvekili Adayı Olan ve YSK kesin Sonuçlarıyla beraber Milletvekilliği kesinleşen Ayten Kordu, seçim sonuçlarını ve ikinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendiriyor. Seçim sonuçlarının kesinleşmesiyle ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Yeşil Sol Parti aldığı kararı hangi koşulları gözeterek aldı? Yeşil Sol Parti milletvekilliği seçimlerinde istediği seviyeye ulaşabildi mi? vb. soruların yanıt bulacağı programımızı http://radyomunzur.com ve karasal yayınımız 97.70 üzerinden dinleyebilirsiniz.
Yeşil Sol ve HDP’den ikinci tur tutumu: Sandığa gideceğiz, mutlaka kazanacağız!

Halkların Demokratik Partisi, 2. Tur seçimlerine dönük tutumunu açıkladı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Sandığa eksiksiz gideceğiz ve hep birlikte tek adam rejimini devireceğiz” dedi. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün ve İbrahim Akın, ortak basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın kamuoyuna açıkladığı 7 maddelik protokolün ardından HDP kanadından gelecek cevap merakla bekleniyordu. HDP Genel Merkezinde yapılan basın toplantısında 2’inci tur seçimlerine ilişkin tutum da netleşmiş oldu. “SANDIĞA GİDECEĞİZ” Basın toplantısında ilk konuşan isim Pervin Buldan oldu. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Sandığa eksiksiz gideceğiz ve hep birlikte tek adam rejimini devireceğiz” diyen Buldan, “28 Mayıs seçimi demokratik rejimden yana olanlar ile bu tekçi rejim arasında bir referandum niteliğindedir. Dün Zafer Partisi ile Kılıçdaroğlu arasında geçen görüşmeyi de bu minvalde değerlendirdik. Kürt sorununun çözümsüzlüğü toplumun çıkarına değildir. Göçmen ve mültecileri siyasi çıkar haline getirmek doğru değildir. Mülteci ve göçmen sorunu güçlü bir barış mücadelesi verilerek çözülür” şeklinde konuştu. Buldan şöyle devam etti: “Bizler HDP ve Yeşil Sol Parti olarak halkın hak, hukuk talebine kefiliz. 28 Mayıs’ta oylanacak olan bu ucube sistemin devam edip etmeyeceğidir. Birleşen milyonlarca oy, daha çok refah talebi içindir. Erdoğan, bizler açısından asla bir seçenek değildir. Kürt halkının ve tüm toplumların hukuk, adalet özlemini tanımak bizler için önceliktir. Umudu büyütüyoruz. Bizler inanıyoruz sizler de inanın. Sandığa gideceğiz. Israrla ve inatla mücadelemizi sürdüreceğiz. Mutlaka bizler kazanacağız.” “KADIN VE KÜRT DÜŞMANI REJİMİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYORUZ” Basın toplantısında konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın ise şu konuşmayı yaptı: “Türkiye son zamanlarda seçim sathı mahallinde toplumu birbirine kırdırmaya ve savaş politikaları nezdinde gelecek ve değişim isteğini köreltmeye çalışan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Ancak bu değişim talebini asla engelleyemeyecekler. 14 Mayıs’ta yarım bıraktığımız işi 28 Mayıs’ta tamamlayacağız. 14 Mayıs’ta durdurduk, 28 Mayıs’ta değiştireceğiz. 28 Mayıs’taki sonuç bizler ve Türkiye halkları için önemli olacaktır. Bu değişim iradesini her türlü oyunla engellemeye çalışanlar karşısında, insanlarımızın sandığa gitme isteklerinin köreltilmesi karşısında, ısrar ve inatla mutlaka sandığa gidip oylarımızı kullanarak 28 Mayıs’ta Saray rejimini, bu kadın ve Kürt düşmanı rejimi değiştirmek istiyoruz. Bütün halklarımıza bir kez daha sesleniyoruz. Biz buradayız ve değiştirme konusunda kararlıyız. “OYUMUZ YİNE DEMOKRASİDEN YANADIR” Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar ise “14 Mayıs’tan beri Saray oyunlarını hep birlikte izliyor ve görüyoruz” diyerek şunları söyledi: “Partimiz birinci ve ikinci tur seçimlerinde aldığı kararla değişimi, dönüşümü ve demokrasiyi esas aldığını ifade etmişti. Bunu yaparken protokollere ve pazarlıklara ihtiyaç duymayan, ilkeli tutumu en başından beri koruyan ve bunu savunan tavrında ısrar etti. Türkiye’de sandığa giden seçmenlerin yarısından fazlası değişimi, dönüşümü ve demokrasiyi savunmuştur, arkasında durmuştur. HDP ve Yeşil Sol Parti bu talebin can suyudur. Bunun üzerine verilecek hiçbir su can suyu kadar etkili olmayacaktır. Halklarımızdan aldığımız güçle yüksek bir mücadele yürüttük, yürütmeye devam edeceğiz. Yeni kayyım tartışmalarına ve kayyım üzerinden siyaset yürütenlere dün de cevap olduk, bugün de cevap olacağız. Türkiye siyasetini şoven ve milliyetçi dilden arındıracağız. Çünkü toplumun ve halkların gerçekliği bu değil. Halklarımıza çağrımızdır. Bizim önceliklerimiz vardı seçime giderken. Bu firavun sistemini, tek adam rejimini, kadın düşmanı rejimi göndereceğiz. Hukuku bir savaş aracı haline getirenleri ve rakiplerini bununla engellemeye çalışanları göndereceğiz. Ekonomiyi rant ve ihale olarak gören, doğamızı kupon ve arsa gibi pazarlayan gözü doymayan bu iktidarı göndereceğiz. Halklarımızın yürüttüğü mücadelenin elde ettiği bütün kazanımları da kadınlar, gençler, Kürtler ve Aleviler adına korumaya ve büyütmeye devam edeceğiz. Bizi bekleyen seçim bir Erdoğan ve Kılıçdaroğlu seçimi değildir. Bu seçim bizim seçimimiz. Oyumuz yine demokrasiden, değişimden ve dönüşümden yanadır. “AYNI KARARLILIKLA BU TERCİH VE POLİTİKAMIZI SÜRDÜRÜYORUZ” HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da sandığa gidilmesi gerektiği vurgusunu yaparak şunları söyledi: “Bizler tercihimizi Türkiye toplumunun demokratik dönüşüm, barış ve refah umudu ve iradesi yönünde kullanıyoruz. Esasen seçim politikamızı da diğer politikalarımız gibi şeffaf ve ilkesel bir biçimde yürütüyoruz. Şimdi de ortaya çıkan bazı gelişmeler karşısında tutumumuzu bir kez daha sizlerle paylaşma ihtiyacı doğdu. Bu gelişmelerin bir kısmının ortamı bulandırmak ve halkların sandığa gitme isteğini kösteklemek amacına dönük olduğunun farkındayız. Tuzaklar kuruluyor, bunları da görüyoruz. Ama bizler demokratik dönüşüm, adalet, refah ve özgürlük hedefimizden vazgeçmiyoruz. Bizler tercihimizi Saray rejimini değiştirme yönünde ortaya koymuştuk, aynı kararlılıkla bu tercih ve politikamızı sürdürüyoruz. Halklarımıza, özellikle birinci turda sandığa gitmeyen yurttaşlarımıza da açık çağrımızdır; sandığa gidelim, sandıkları koruyalım, irademizle Saray rejimi değiştirelim, irademize de sandıklarımıza da sahip çıkalım. Buna inanalım ve hep birlikte değiştirelim. PİRHA/ANKARA
DAD Eş Genel Başkanı Kulu: Hizbullah zihniyetine karşı koymak hayati önemde

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Başkanı Musa Kulu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Zafer Partisi ile protokol imzalaması üzerine bazı kesimlerin seçimi boykot söylemlerine ilişkin “Boykot kararı yüzde 5 farkla önde olan tek adama kazandırmak ve geleceğimizin ateşe atılması demektir” dedi. Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanı Musa Kulu, HÜDA PAR’ın meclise girmesi, ittifakların seçim sürecindeki eksiklikleri, Alevilerin talepleri, 14 Mayıs seçim sonucu, Cumhurbaşkanlığı seçimi konularında PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu. “BOYKOT ERDOĞAN’A SEÇİM KAZANDIRIR” Zafer Parti’sinin seçimde Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini açıklaması üzerine, CHP ile Zafer Partisi yedi maddelik bir protokol imzaladı. Bu durum bazı çevrelerce tepkiyle karşılandı ve boykot söylemleri dile getirilmeye başlandı. Boykotun Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermekten farksız olduğunu söyleyen DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu, “Bu dönem o dönem değildir. Boykot kararı yüzde 5 farkla önde olan tek adamı onaylamak, ona kazandırmak demektir. Umutlarımızın, geleceğimizin ateşe atılması anlamına geliyor. Herkesin bir tek oyun dahi heba olmaması için ortaya gayret koyması gerekiyor” diye konuştu. “HİZBULLAH ZİHNİYETİNE KARŞI KOYMAK HAYATİ” 90’lı yıllarda Hizbullah’ın yaptığı katliamları hatırlatan Kulu, iktidarın HÜDA PAR ile ittifak yapması ve meclise milletvekili göndermesini var olan karanlığın daha da büyümesi anlamına geldiğini ifade etti: “Devletin beslediği, büyüttüğü, palazlandırdığı, Kürtlere ve diğer halklara karşı kullandığı Hizbullah artık resmi ve aleni bir şekilde devletin ortağı oldu. Bugün Hizbullah’ı da kendisine katarak en gerici şekilde tek adam rejimini sürdürmek bu ülkenin biraz daha karanlığa gömülmesi demektir. Kadının, Alevinin, Kürt’ün, demokratın yaşam hakkının ortadan kalkması demektir. Kendini yurtsever olarak adlandıran, ülkesine karşı sorumluluk hisseden herkesin bu duruma karşı duruş sergilemesi gerekir.” İTTİFAKLARA ELEŞTİRİ 14 Mayıs seçim sonuçlarının sandık hileleriyle geçiştirilmesinin doğru bir yaklaşım olmayacağını belirten Musa Kulu, ittifakları herkese ulaşamama noktasında eleştirdi. Kulu, “Öğrenilmiş çaresizlik Türkiye için geçerli bir kavram. Evinde ekmeği olmayanın bu sisteme hala biat etmesi anlaşılır bir şey değildir. Belki de Millet İttifakı ile Emek ve Özgürlük İttifakı diye adlandırılan bu ülkenin aydınlığı için gayret edenlerin çabası da yeterli olmadığı gibi aynı zamanda hedef kitlesinin dışında yaratıcılık göstermediğini de 14 Mayıs seçimi bize gösterdi. Topluma ve halka gelecekle ilgili kurduğu her cümlenin toplumda karşılığı olmadığını gördük. Sadece sandıklardaki hilelerle bu gerçeği geçiştirmek doğru değildir” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Sinan Oğan ve Zafer Partisi ile görüşmelerinden dolayı eleştiren Kulu, “Kılıçdaroğlu’nun denize düşen yılana sarılır gibi bu toplumun hiçbir kimliğini kabul etmeyen kişilere yanaşma biçimi toplumda umutsuzluğa yol açtı. Ne Sinan Oğan’ın ne de Zafer Partisi’nin bu ülkeye demokrasi ve barış getirme gibi bir iddiası yok. Tek adam rejiminin bir parçası olan bu kişiler sadece sizleri sistemin devamına mecbur bırakan ve kendi taleplerini dikte eden bir noktadadırlar” diye konuştu. “MUAVİYE ZİHNİYETİ ALEVİLERE, KÜRTLERE YAŞAM HAKKI TANIMAYACAKTIR” Alevilerin ötekileştirilmeden özgür bir şekilde inançlarını, kimliklerini yaşatmak istediklerini ve seçimden yana beklentilerinin de bu yönde olduğunu söyleyen Kulu, “Kürtler ve Aleviler şunu bilmelidir ki şu an iktidarı elinde bulunduran Muaviye zihniyeti size yaşam hakkı tanımayacaktır. Bugün İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de veya ülkenin çeşitli yerlerinde seküler ve kendi yaşam tarzı olan insanlar gelecekte çarşafa bürünme tehlikesiyle karşı karşıyalar. Daha anaokulundayken Kuran kursuna mecbur edilen çocuklarımız olacak” ifadelerini kullandı. “BU SEÇİM AYDINLIK İLE KARANLIĞIN SAVAŞI” 28 Mayıs’ta yapılacak olan seçimin Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki bir tercihten çok daha fazlası olduğunu dile getiren Musa Kulu, bunu aydınlık ile karanlığın arasındaki savaş olarak adlandırdı. Halkın diktatörlükle demokrasi kavgasında bir tercih yapacağını belirten Musa Kulu sözlerini şöyle sürdürdü. “Bu seçim aslında haklı ile haksızın kavgasıdır. Çünkü Emevi zihniyeti Arap olmayana yaşam hakkı tanımayan bir zihniyetti, bugün bu ülkeyi elinde tutanlar da Türk ve Müslüman olmayan hiçbir kimliğe, kişiliğe yaşam hakkı tanımayan bir noktadadır. Ülkenin nasıl bir karanlığa götürüldüğünü görmediğimiz zaman geleceğimizi kaybedeceğiz. Bugün bu ceberrut sisteme evet diyenler de kaybedecek. Çünkü ülke bir kaos ortamına, İran ve Suudi Arabistan gibi olmaya sürükleniyor. Ya bu ülkede demokrasi, kardeşlik diyeceğiz ya da bütün ötekilerin ölüm fermanını yazacağız.” Fatoş SARIKAYA- Diren KESER/ MERSİN
Yeşil Sol Parti Milletvekilleri, Adıyaman’dan seslendi: Partimizin stratejisi Erdoğan’a kaybettirmek

Yeşil Sol Parti Milletvekilleri, Adıyaman’da halkla bir araya geldi. 28 Mayıs’ta sandığa gidip oy kullanma çağrısı yapan milletvekilleri, “Erdoğan’a kaybettirmek için rolümüzü oynuyoruz” dedi. Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçimlerine günler kala Yeşil Sol Partili milletvekillerinin çalışmaları da hız kazandı. Urfa Milletvekilleri, Adıyaman’da halk buluşmasında konuştu. “ADALETİ BİRLİKTE GETİRECEĞİZ” Yeşil Sol Parti Urfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, 5 yıldır annesiyle birlikte adalet mücadelesi verdiğini belirterek “Mücadelemiz şu an ülkeyi felakete sürükleyen AKP-MHP zihniyetine karşıdır” diye belirtti. Ferit Şenyaşar, adaletsizliğe uğrayan herkesin sesi olacaklarını vurgulayarak şu konuşmayı yaptı: “3 insanımız Suruç Devlet Hastanesi içerisinde güvenlik kameraları önünde ve onlarca kolluk kuvvetinin önünde katledildi. 4 yıl boyunca bu katliam ile ilgili tek bir tutuklu olmadı. Bunun sebebi katliam yapan iktidar partisinin bir milletvekili ve ailesi olduğu için yargı çalışmadı. 5 yıldır zulüm altındayız. Annemle birlikte 2 yıldır Şanlıurfa Adliyesi önünde mücadelemizi sürdürüyoruz. Sivil olarak başlattığımız bu mücadeleyi belli bir seviyeye getirdik. Sesimizi dünyaya duyurduk ama maalesef şu an Adalet Bakanlığı açısından davamızda herhangi bir hukuki ilerleme sağlanmadı. Biz de mücadelemizi daha da büyütmek için Yeşil Sol Partisi çatısı altında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşımaya ve adaletsizliğe uğrayan herkesin sesi olmak için milletvekili olduk. Evet biz bir adaletsizliğe uğradık, milletvekili seçildikten sonra başta Şanlıurfa olmak üzere 81 ilde adaletsizliğe uğrayan herkesin sesi olacağız. Bugün de burada olmamızın sebebi nerede bir adaletsizlik, hukuksuzluk varsa orada bulunacağız. Kısa bir süre önce burada bir deprem meydana geldi ve yeterli önlemler alınmadığı için büyük kayıplar verdik. Depremin 3. günü ben de Adıyaman’daydım. O gün sadece ana caddelerde çalışma vardı ama kenar mahallelerde insanlar kaderleri ile baş başa bırakılmıştı. En büyük adaletsizliğe Adıyaman’da biz de tanık olduk. Bizler kararlıyız. Çok sancılı bir süreçten geçiyoruz ama hiçbir zaman mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bir adalet gelecekse de onu da birlikte getireceğiz. “KAZANAN KADINLAR OLACAK” Urfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan ise Cumhur İttifakının, kadın mücadelesine dönük “Savaş ilan ettiğini” söyleyerek şu konuşmayı yaptı: “Seçim sürecinde dahi yapmış oldukları ilk pazarlık kadın kazanımlarıydı. Yapacakları şey elbette ki kadın kazanımlarını bir bir yok etmekti. Bizler de bu yüzden diyoruz ki tek adam gidecek, kazanan biz olacağız. Kazanan kadınlar olacak. Elbette ki 14 Mayıs sürecine ilişkin eksiklerimiz olmuş olabilir. Fakat şu an yapacağımız en büyük şey elbette ki 28 Mayıs’a güçlü bir şekilde çıkmak, güçlü bir şekilde bu tek adamı geldiği noktaya tekrardan geri göndermek.” “PARTİMİZİN STRATEJİSİ, ERDOĞAN’A KAYBETTİRMEK” Urfa Milletvekili Ömer Öcalan ise ülkenin kritik bir süreç yaşadığının altını çizdi. “Hukukun zerresi kalmayan bu ülkede alternatif bir yol açmalıyız. Bu ülke huzuru, barışı ve çözümü hak ediyor. Huzur, çözüm ve barış da şu an sizin elinizdedir. 21 yıldır iktidarda olan AKP zihniyetinin bu ülkeye vereceği hiçbir şey kalmamıştır. Ekonomik, sosyal, siyasal anlamda bu ülke adeta bir çöküş yaşıyor. Adeta ülke ortadan ikiye bölünmüş. Erdoğan da ‘ya taraf olursunuz ya da bertaraf olursunuz’ diyor. İşte bu zihniyet, insanlar arasında büyük bir ayrım yarattı ve biz bu ayrımı ortadan kaldırmaya geliyoruz. Bu seçimde partimizin bir stratejisi vardı; Erdoğan’a kaybettirmek. Bu konuda rolümüzü oynuyoruz. 28 Mayıs bizim için önemli çünkü karşımızda adeta bir şer ittifakı var. İşi gücü toplumu germek ötekileştirmek ve terörize etmektir. Bunun karşısında 28 Mayıs’ta gidip oylarımızı kullanmalıyız ve sandıklara sahip çıkmalıyız.” PİRHA/ADIYAMAN
İngiltere Cemevi yöneticisi Cemgil’in yurtdışı çıkış yasağı kaldırıldı

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanında gözaltına alınarak hakkında yurtdışı çıkış yasağı uygulanan İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi Yöneticisi Ali Ender Cemgil’in yasağı kaldırıldı. İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi, yöneticileri olan Ali Ender Cemgil’in 21 Nisan tarihinde İstanbul’da bulunan Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gözaltına alındığını duyurmuştu. İfadesi alınan Cemgil, yurtdışı çıkış yasağı konularak serbest bırakılmıştı. Yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması için gerekli itirazların yapılması sonucu Cemgil hakkındaki yasak kaldırıldı. Cemgil’in yakın zamanda İngiltere’ye döneceği kaydedildi. PİRHA/İSTANBUL
Dersim’de mantar toplamaya giden 2 kişiden haber alınamıyor

Dersim’in Pülümür ilçesinde bulunan Kırklar Dağı bölgesinde mantar toplamaya giden 2 kişiden dünden bu yana haber alınamıyor. İki ismin aileleri, yakınlarından haber alamamaları üzerine Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. Bölgeye AFAD, jandarma, sağlık ve Munzur Arama Kurtarma Derneği üyeleri sevk edildi. İki ismi arama çalışmaları sürüyor. PİRHA/DERSİM
Gazeteci Delal Akyüz İzmir’de gözaltına alındı

Gazeteci Delal Akyüz, İzmir’de yapılan ev baskınlarında gözaltına alındı. Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Delal Akyüz, İzmir’de yapılan ev baskınlarında gözaltına alındı. Akyüz’ün, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alındığı öğrenildi. Akyüz, Çankaya’da bulunan İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. PİRHA/İZMİR
Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’ın montaj itirafına sert yanıt!

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın montaj itirafına “Montajcı sahtekar” diyerek tepki gösterdi AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin reklam filmindeki montaj görüntüleri itiraf etti. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Abdülkadir Selvi’nin “Kim ne ile video çekmiş” sorusuna Erdoğan, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kandil’de video kaydının olduğunu iddia etti. Montaj olduğu bilinen video hakkında Erdoğan, “Kılıçdaroğlu, Kandil’dekilerle video çekimleri var, bunları yayımladılar” dedi. Oluşan sessizliğin ardından Erdoğan, “Ama montaj ama şu ama bu” ifadelerini kullandı. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın canlı yayında itiraf ettiği montaj görüntülere tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “montaj” yalanını kabul ettiği anlara ilişkin görüntüyü “Montajcı sahtekar” notuyla paylaştı. “BEN İFTİRAYA UĞRAMAKTAN YORULDUM, BU BANA İFTİRA ATMAKTAN YORULMADI” Kılıçdaroğlu bir süre sonra ise “Ben iftiraya uğramaktan yoruldum, bu bana iftira atmaktan yorulmadı. Sen kimin temiz olduğunu, kimin kirli olduğunu herkese göster ya Rabbi. Amin!” ifadelerini kullandı. PİRHA
DAD’dan Kılıçdaroğlu’na destek

DAD, toplumu kutuplaştıran bir siyaset anlayışına “Dur” demek için; seçimin ikinci turunda Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) 28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine dair açıklama yayınladı. Üçüncü dünya savaşının yaşandığı koşullarda Türkiye’nin Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turuna gittiğinin belirtildiği açıklamada, “Bu bakımdan mevcut seçimler uluslararası güç dengelerinden, çıkar ilişkilerinden bağımsız degildir. Zihniyet ve vicdan yapısının iktidar ve sermaye güçlerinin insafına göre inşa edildiği; emek, barış, demokrasi, insan haklarına, birey, toplum ve doğaya ait ne varsa yok hükmünde sayıldığı; adaletin güçü degil, muktedirin hukukunun esas alındığı, hakikati dile getirenlerin baskı ve zulüm altında olduğu, cezaevlerindeki hak ihlallerinin arş-ı âlaya ulaştığı bir ortamda seçimlere gitmek; demokratik siyaseti savunanlara büyük sorumluluklar yüklemektedir” denildi. “Siyasete katılmak, siyasetin öznesi olmak, varolan kötü gidişatı değiştirmek, yaşanılır ortam inşa etmek için YA XÎZÎR diyerek zülme karşı ikrarlı birliğe yol almak zamanıdır” denilen açıklamaya şöyle devam edildi: “TOPLUMU KUTUPLAŞTIRAN SİYASET ANLAYIŞINA DUR DEMEK İÇİN…” “Öz itibariyle devletin bütün zor ve ideolojik aygıtları mevcut iktidarın elindedir. İktidarı, baskıyı yönetim ile aynı manaya getiren; farklılıkların ikrarlı birliğini kabul etmeyen; kadının düşünsel, örgütsel, kültürel, sosyal, siyasal, ekonomik alanlarda öz dinamiklerine kavuşmasını istemeyen, ekonomik değerleri belli kesimde tekelleştiren, birikimleri yağmalayan, Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrılmasını derinleştirerek toplumu kutuplaştıran bir siyaset anlayışına “Dur” demek için; seçimin ikinci turunda sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklediğimizin bilinmesini isteriz. Zamanın ve mekanın ruhuna demokrasi güçlerine tarihi sorumluluklar yüklemektedir. Bu sorumluluğun gereği olarak; cümle canların sandığa gitmesi bir sorumluluktur. Zaman sahipsiz, mekan rızasız, mazlum çaresiz değildir.” PİRHA
13. Avrupa Dersim Kültür Festivali, 26-27 Mayıs’ta Frankfurt’ta yapılacak

13. Dersim Kültür Festivali, Almanya’nın Frankfurt kentinde 26-27 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek. Tertip Komitesi, Frankfurt Rebstockpark’ta yapılacak festivale ilişkin “Dersim’e sahip çıkmak dilimize, kültürümüze, kimliğimize ve geleceğimize sahip çıkmaktır. Gelin, hep beraber Dersim’i yaşayalım, yaşatalım” çağrısında bulundu. Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF), Dersim İnşa Kongresi (DİK) 13. Dersim Kültür Festivali’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “13. Avrupa Dersim Kültür Festivali 26-27 Mayıs 2023 tarihlerinde Frankfurt’ta gerçekleşecektir. Türk ulus devletinin inkârcı, katliamcı ve soykırımcı birinci yüzyılının geride kalacağı, ikinci yüzyıla girmek üzere olduğumuz bu süreçte, Avrupa Dersim Kültür Festivali inkârın, katliamın ve soykırımların yaşanmayacağı yeni yüzyılda halkların ve inançların özgür ortak yaşamlarına vesile olsun istiyoruz” denildi. FESTİVAL 2 GÜN SÜRECEK İki gün sürecek festivalin ilk gününde düzenlenecek “T.C. Soykırımlarla Yüzleşsin!, Demografik değişimi durdursun” konulu panele Jineoloji Komite Üyesi Haskar Kırmızıgül, Yazar Turabi Saltık ve araştırmacı İmam Canpolat katılacak. Her yıl geleneksel festivalde cem erkanının, anaların ve pirlerin yer aldığı postlar kurulurken, bu yıl Alevi inancına ve Alevi yoluna gönül vermiş zakirlere ve bağlamalarının tellerine yer verilecek, nefesler ve deyişler akşamı düzenlenecek. Alevi inancının sözlü tarihlerinden biri olarak bilinen beyit, deyiş ve klamlar seslendirilecek. KADIN, ÇOCUK VE İNANÇ PANELLERİ Festivalin ikinci günü ise kadın, çocuk ve inanç konulu panel düzenlenecek. “İki tutam saç. Dersim’in kayıp kızları” gibi belgeseller ile tanınan araştırmacı Nezahat Gündoğan, Kürt Kadın Hareketi’nden Besime Konca ve eğitmen İnci Kaya panelin konukları olacak. Festivalde Ayfer Düzdaş, Ferhat Tunç, Huriye Ahuzar, Grup Munzur, Ozan Rencber, Leyla Soysüren, Hasan Sağlam, Ozan Serdar, Umuda Haykırış ve Arêyê Kay sahneye çıkacak. Ressam Serpil Odabaşı da Kürtlere yönelik zulum, katliam ve isyanı konu alan eserlerini festivalde sergileyecek. Ayrıca çok sayıda yazar, araştırmacı da açılacak çadırda okuyucularıyla buluşacak. Ülkede ve Suriye’de yaşanan depremden kaynaklı her yıl düzenlenen Dersim düğünü ise bu yıl yapılmayacak. ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL ALAN Festivalde çocuklar da her yıl olduğu gibi unutulmadı. Dersim Kültür Festivali’nde OutdoorKids spor ve animasyon ekibi ile çocuklar için özel bir alan olacağını belirtti. Festivalde buluşma çağrısında bulunan Tertip Komitesi şu mesajı verdi: “Dersim’e sahip çıkmak dilimize, kültürümüze, kimliğimize ve geleceğimize sahip çıkmaktır. Gelin, hep beraber Dersim’i yaşayalım, yaşatalım. Şalvarını al da gel, peştemalını sar da gel, zılgıtını çal da gel misali sizleri ağırlayabilmek için, omuz omuza halaylarımızı çekmeye günleri sayıyoruz. Yaşam ve mücadele birliğinin ve ortak bağlarımızın önemli bir sembolü haline dönüşen Dersim Kültür Festivali’ne yediden yetmişe herkesi bekliyoruz.” 15’İ AŞKIN KURUM DESTEKLİYOR Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF), Dersim İnşa Kongresi (DIK) tarafından düzenlenen festivali, Maraş Dernekleri Federasyonu, Koçgiri, Ovacık Kurmeş, Kareliler dernekleri, Kürecik İnisiyatifi’nin de aralarında bulunduğu 15’i aşkın kurum destekliyor. PİRHA
Şenyaşar’dan 28 Mayıs çağrısı: Değişim yaratmaktan başka çaremiz yok

“Birlikte değiştirebiliriz” diyerek 28 Mayıs seçimlerine katılım çağrısı yapan Yeşil Sol Parti Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar, “Bir değişim yaratmaktan başka bir çaremiz yok” dedi. Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimlerinde 64 milyon 190 bin 651 seçmenden 55 milyon 761 bin 445’i oy kullandı. 8 milyon 352 bin 496 seçmen sandık başına gitmedi, 1 milyon 36 bin 565 seçmenin oyu da geçersiz sayıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 4 aday da gerekli olan yüzde 50 artı bir oy oranına ulaşamadığı için seçimler ikinci tura kaldı. Seçmen 28 Mayıs’ta ikinci kez sandık başına giderek, en çok oy alan Cumhur İttifakı adayı Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu arasında tercih yapacak. ‘SANDIKTAN HALK İRADESİ ÇIKMADI’ Yurtiçinde yapılacak olan seçimlere sayılı günler kala, siyasi partiler 14 Mayıs’ta sandık başına gitmeyen yüzde 13,02’lik kesimin sandığa gitmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Riha Milletvekili Ferit Şenyayar, 28 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerin önemine dikkat çekerek, bütün yurttaşları sandık başına gitmeye çağırdı. 14 Mayıs seçimlerini hatırlatan Şenyaşar, “Buradaki en temel beklentimiz sandığa ne girdiyse, onun çıkmasıydı. Halk ne karar verdiyse, onun iradesinin çıkması için mücadele ettik. Fakat sayımlar yapıldıktan sonra veriler sisteme geçirildiği zaman YSK ile sandık başında imzalanan ıslak imzalı tutanakların birbirini tutmadığını gördük. Bu konuda gerekli incelemeleri yaptıktan sonra itirazlarda bulunduk. İtirazlarımızın bir kısmı kabul edildi ama itirazlarımızın büyük bir bölümü reddedildi. Sonuç itibariyle maalesef sandıklardan halkın iradesi çıkmadı” dedi. ‘TÜRKİYE’DE DEĞİŞİMİ YARATACAĞIZ’ “Her ne kadar 14 Mayıs’ta istediğimiz başarıyı elde edemediysek de AKP iktidarını durdurduk ve cumhurbaşkanı seçimleri ikinci tura kaldı” diyen Şenyaşar, “Çok tarihi bir seçimdir. Bunun için sahadayız ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sahada temas ettiğimiz herkes yaşanan durumdan şikâyetçi. Esnaf perişan durumda. Halk, ekonomik krizin cenderesinde. Bunun için herkes bir değişim istiyor. 28 Mayıs daha güçlü bir şekilde sandıkların başında olacağız. Halkın iradesinin sandığa yansıdığı gibi çıkması için büyük bir özveri ile çalışacağız ve Türkiye’de değişimi yaratacağız. Başka çare yok. Çünkü eğer mevcut iktidar bu seçimleri tekrar bir şekilde almayı başarırsa, ülkeyi büyük bir felaket bekliyor olacak. Halkımız da bunun farkında ve tedirgin bir şekilde bekliyor” diye konuştu. 14 Mayıs’ta oy kullanmayan 8 milyon seçmeni 28 Mayıs’ta sandık başına taşımak için çalışma yürüttüklerini aktaran Şenyaşar, “Türkiye’de büyük bir umutsuzluk var ama bizler inançlıyız ve kararlıyız. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu iktidarı değiştireceğiz. Halkın iradesine sahip çıkmak için ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı. ‘KARARLILIKLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ’ Annesi Emine Şenyaşar ile birlikte Urfa Adliye’si önünde 2 yıldır Adalet Nöbeti’nde olduklarını vurgulayan Şenyaşar, “Şu an bütün Urfa halkıyla beraber bu mücadelemizi büyütüyoruz. Ortada büyük bir zulüm ve adaletsizlik var. Bu zulmü ve adaletsizliği yapan iktidar partisinin milletvekilleri ve bakanlarıdır. Ülkenin başında bulunan Cumhurbaşkanı da bundan sorumludur. Bizlerin bir değişimi yaratmaktan başka bir çaresi yok. Bunun için mücadelemizi büyüterek sürdürüyoruz. İki yıldır adliye önündeyiz. Şu an bütün Urfa halkının sorumluluğunu taşıyoruz. Urfa halkının istediği değişimin demokratik koşullarla oluşması için de çalışmalarımızı yoğun ve kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bizlerde yılgınlık yok. İnançla kararlılıkla bu mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. ‘BİRLİKTE DEĞİŞTİREBİLİRİZ’ Seçmene çağrıda bulunan Şenyaşar, “Birlikte değiştirebiliriz. Halkımız hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmasın. Değişim olacak, yeter ki halkımız güvensin ve sandığa gitsin. Herkesin yurttaşlık görevini yapması gerekiyor. Eğer herkes yurttaşlık görevini yaparak sandığa giderse, bir değişim olacaktır” dedi. MA / Ömer Akın