9 gazeteci hakkında tahliye kararı verildi

12 gazetecinin yargılandığı davada mahkeme, tutuklu yargılanan 9 gazeteci hakkında tahliye kararı verildi. Mezopotamya Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever’in de aralarında bulunduğu 12 gazetecinin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren yargılanmasına, mahkeme Hamdullah Bayram’ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, tutuklu yargılanan Diren Yurtsever, Berivan Altan, Ceylan Şahinli, Deniz Nazlım, Emrullah Acar, Hakan Yalçın, Selman Güzelyüz, Habibe Eren ve Öznur Değer hakkında ise tahliye kararı verdi. Mahkeme, dinlenmeyen gizli ve açık tanıkların yanı sıra MA İmtiyaz Sahibi Ferhat Çelik’in de tanık sıfatıyla gelecek celsede dinlenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 5 Temmuz 2023’e ertelendi. PİRHA/ANKARA

Yeşil Sol Parti Dersim’de Final mitingini gerçekleştirdi: 14 Mayıs’ta AKP’ye ‘Edi bese’ diyeceğiz

Emek ve Özgürlük İttifakı, Dersim’de Seyit Rıza Meydanı’nda miting yaptı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Aleviler için sarf ettiği “tür” ifadesine tepki gösteren Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar,“Sizin ferasetiniz Alevi halkının kadim inancını Kürt halkının kimliğini anlamaya yetmedi, yetmeyecek. Bu kadim inanç sizi gönderecek” dedi. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçimlere sayılı günler kala mitinglerine Dersim’de devam etti. Kent merkezinde bulunan Seyit Rıza Meydanı’nda gerçekleştirilen mitinge, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Kürdistan Komünist Partisi temsilcisi Mustafa Korkmaz, Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) temsilcisi Mesut Tek, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) temsilcisi Evrim Konak, Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ile Başak Demirtaş’ın yanı sıra Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Adayı Ayten Kordu katıldı. Miting öncesi Mazgirt Köprüsü’nde onlarca araç halindeki konvoy ile karşılanan heyet, miting alanına doğru yola çıktı. Heyet, güzergâh boyunca yurttaşlar tarafından zafer işaretleri ve alkışlarla karşılandı. Heyet ve beraberindeki yurttaşlar, konvoy sonrası Dersim Otogarı’ndan miting alanına doğru “Jin, jiyan, azadî” sloganlarıyla yürüyüşe geçti. “BU REJİMİ HEP BERABER GÖNDERECEĞİZ” Tek adam rejiminin kimliklere ve demokrasiye düşman olduğunu dile getiren Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili adayı Ayten Kordu, “Yüz yıllık bir inkâr siyaseti var ve son 21 yılda AKP Saray rejimi faşizminin kurumsallaştırmaya çalışmakta. Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Halklarımızın sorunlarına ortak çözüm getirmek için mücadele etmeye devam edeceğiz. Dersim’de işsizlik, göç ve yoksulluk var. Kimliğimizi, dilimizi inkâr var ama biz Emek ve Özgürlük İttifakı ve Yeşil Sol Parti olarak 14 Mayıs’ta tarihi seçimi sonuçlandıracağız. Bu rejimi hep beraber göndereceğiz. Bu zihniyete karşı ‘Edi bese’ diyeceğiz” diye belirtti. “NE YAPARLARSA YAPSINLAR, GİDECEKLER” Dersim’in kesik damarları olduğunu vurgulayan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de şunları söyledi: “Burayı yağmaladılar, gençleri işsiz bıraktılar. Sürgüne mecbur bıraktılar ama inadına buradayız diyoruz. Kentimize sahip çıkıyoruz. Gidiyorsun tek adam. Hiç korkmayın. Ne yaparlarsa yapsınlar, gidecekler. Ülkenin dört bir yanında Yeşil Sol Parti’nin seçim bürolarına, arabalarına yapılan saldırıları kınıyoruz. Altlarındaki halı kayıyor. Bu iş ilk turda bitmeli. ‘Ben Alevi’yim’ deyince Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıları görünce, ‘İnadına hepimiz Alevi’yiz” diyoruz. Bir oy Sayın Kılıçdaroğlu’na bir oy Yeşil Sol Parti’ye. Parlamentoyu halka, halkı parlamentoya götüreceğiz.” “DERSİM, ZULME GEÇİT VERMEZ” ‘Burası Dersim, zulme geçit vermez’ diyen DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise, “Dersim halkı faşizme karşı Yeşil Sol Parti öncülüğünde buluşacak. Hep kavgaydı yaşamımız. İnsanlığın savaşçıları özgürlüğü yaratıyor” diye ifade etti. “DERSİM YİNE TARİH YAZACAK” Dersim coğrafyasında zulmün bitmediğini vurgulayan Başak Demirtaş da,“Dersim yine tarih yazacak. Munzur’un asi ve direngen halkı, kendi tarihine zulmeden, kadınları yok sayan, insanları açlığa mahkûm edenlere 14 Mayıs günü en güçlü cevabı sandıkta verecek. Dersim’in yiğit kadınları bu topraklarda onurun temsilcisi oldunuz. Ben eminim ki Dersim iki oyunu da evlatlarına verecek. Birini Ayten Kordu’ya, birini de Kemal Kılıçdaroğlu’na” dedi. “BU KADİM İNANÇ SİZİ GÖNDERECEK” AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Aleviler için sarf ettiği “tür” ifadesine tepki gösteren Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Sizin ferasetiniz Alevi halkının kadim inancını Kürt halkının kimliğini anlamaya yetmedi, yetmeyecek. Bu kadim inanç sizi gönderecek. Yeşil Sol Parti mücadelemizde yeni bir durak. Ama bu mücadele sizin mücadeleniz. Bu mücadelenin her sözünde, bu mücadelenin her ilmeğinde sizin emeğiniz var. Dolayısıyla, bu yüzden kazanacağımızı ifade ediyoruz. Bu mücadele kazanacak. Yeşil Sol Parti Meclis’te güçlü olmak durumunda. Neden? Dersim Katliamı’nın halen daha yüzleşilmesi, araştırılması gereken hakikatleri var. Yeşil Sol Parti’nin Meclis’te güçlü olması demek, Türkiye’de gerçek bir yüzleşme ve hakikat komisyonunun kurulması demek” diye belirtti. “AKP İKTİDARI KENDİ ALEVİSİNİ YARATMAYA ÇALIŞIYOR” AKP iktidarının Kendi Kürt’ünü ve kendi Alevi’sini yaratmaya çalıştığını vurgulayan Uçar, şöyle devam etti: “En son Alevi inancını Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlamak için kendisini büyüten bir çalışma açığa çıkardı. Bu bir inanç katliamıdır. Çünkü AKP MHP iktidarına, faşizme, gericiliğe, halkları yok sayan bu zihniyete karşı en güçlü mücadeleyi yürüten Alevilerdir. O yüzden zapturapt almaya çalışıyorlar. Bu inanç katliamı karşısında güçlü bir Yeşil Sol Parti ile bütün inançlar en çok da 72 millete aynı nazarla bakan bizim inancımız güçlenecek. Türkiye siyasetinin 72 millete aynı nazarla bakan bir felsefeye ihtiyacı var. Bunu Hep birlikte inşa edeceğiz” diye konuştu. Miting, konuşmaların ardından Aryen Kom’un ezgileriyle son buldu. PİRHA/DERSİM  ÖNCEKİ 1 13 SONRAKİ  dersimemek ve özgürlük ittifakımitingpirha

ATK son kararını açıkladı: Cemevlerine saldıran kişinin akıl sağlığı yerinde!

Adli Tıp Kurumu, Ankara’da 4 Alevi kurumuna saldırıp 2 yurttaşı yaralayan fail Ahmet Ozan Karaca’nın akıl sağlığına dair yeni raporunda “cezai sorumluğu tam” yönünde karar açıkladı. Söz konusu saldırılarda 2 kişiyi yaralayan Ahmet Ozan Karaca hakkında açılan davanın yargılaması sürerken, ATK Üst Kurulu’nun, tutuklu sanık hakkındaki yeni raporu dava dosyasına eklendi. Açıklanan yeni raporda, Ankara Şehir Hastanesi’nin “cezaevi ehliyeti yoktur” raporunun aksine “cezai sorumluluğu tam” yönünde karar alındı. “CEZAİ SORUMLULUĞU TAM” VURGUSU YAPILDI Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, ATK 4’üncü İhtisas Kurulu’nun 2 Şubat 2023 tarihinde verdiği rapora atıfta bulunulan raporda, şu ifadelere yer verildi: “Cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve harekât serbestîsini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zekâ geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkûr suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, bu duruma göre Ahmet Ozan Karaca’nın 30/07/2022 tarihinde sanığı bulunduğu suçlara karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu oy birliği ile mütalaa olunur.” PİRHA

Dersim Esnafı Zor Durumda

Ekonomik krizden dolayı çok zor durumda olduklarını belirten Dersimli esnaf, “Son 4 senedir çok kötü durumdayız kiralarımızı ve faturalarımızı ödeyemiyoruz. Her gün zam geliyor, o yüzden günlük giderlerimizi bile karşılayamıyoruz” diye belirttiler. 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne bir haftadan az bir zaman kalmışken, halkın nabzını tutmaya devam ediyoruz. Dersim’deki esnafa ekonomik olarak yaşadıkları zorlukları ve seçimden sonra beklentilerini sorduk. “ÜLKEDE BAZI ŞEYLERİN ARTIK DEĞİŞMESİ GEREKİYOR” Yıllardır sıkıntı içerisinde yaşamaya çalıştıklarını belirten Nurgül Çetinkaya, “Hiçbir sosyal güvencem yok, son 4 senedir çok kötü durumdayız kiralarımızı ve faturalarımızı ödeyemiyoruz. Her gün zam geliyor o yüzden günlük giderlerimizi bile karşılayamıyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçilirse ülkede her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum” diye belirtti. Ekonomik olarak çok kötü durumda olduklarını ifade eden bir esnaf ise, “Akşama kadar siftah yapamıyoruz. 14 Mayıs ülkedeki demokrasi için iyi şeyler olur inşallah ama yaşım 65 şimdiye kadar seçimden iyi şeyler olduğunu görmedim. Ülke her gün geriye gidiyor o yüzden bazı şeylerin değişmesi gerekiyor” dedi. “SATIŞLARIMIZ DÜŞTÜ” Ekonomik krizden dolayı giderlerini bile karşılayamadıklarını vurgulayan Ahmet Çakar da, “Satışlarımız düştü, insanlar alışveriş yaparken düşünüyorlar ne alacağını artık eskisi gibi her şeyi bol bol almıyorlar. Seçimlerden sonra biz çok şey bekliyoruz ama yeni iktidarın da çok şeyi değiştireceğine inanmıyorum. Seçimden önce büyük vaatler veriliyor ama seçim bittikten sonra söylenen vaatler unutulur” diye ifade etti. Firdevs Çelik ise, “Artık değişim şart, AKP iktidarı gitsin, artık yeter. Gençlerimizin hepsi yurt dışına gitti, zaten eğer seçimlerde iktidar değişmezse hepimiz yurt dışına gideceğiz” diye konuştu. PİRHA/DERSİM

Munzur Nehri’nde Mehmetcan Demiral’ın cansız bedenine ulaşıldı

Dersim’de, Munzur Nehri’ne uçan otomobildeki kayıp 3 gençten Mehmetcan Demiral’ın, arama çalışmalarının 19’uncu gününde cansız bedeni bulundu. Otomobilleriyle suya düşen 3 gençten Baran Aslantaş’ın cansız bedenine yakın zamanda ulaşılmıştı. Ulaşılamayan  2 genç için yürütülen çalışmalar kapsamında ekipler, Munzur Vadisi Milli Parkı Veng Köprüsü mevkiinde bir cesede ulaştı. İhbar üzerine bölgeye sağlık, jandarma ve AFAD ekipleri sevk edildi. Bot yardımıyla Munzur Nehri’ne giren ekipler, cansız bedeni bulunduğu yerden çıkararak kıyıya getirdi. Sağlık ekiplerince kimlik tespiti yapılmak üzere Tunceli Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Halen bulunamayan Azad Demiral’ın bulunması için de çalışmalar devam ediyor. NE OLMUŞTU? Ramazan Bayramı tatilinde, 21 Nisan günü, Diyarbakır’dan Dersim’e, gelen Mehmetcan Demiral (22), Baran Aslantaş ve Azad Demiral’ın (21) içinde olduğu otomobil, Dersim-Ovacık kara yolunun 40’ıncı kilometresindeki Aşağı Torunoba mevkiinde, sürücünün kontrolünü yitirmesi sonucu Munzur Nehri’ne uçtu ve otomobildeki 3 kişi suda kaybolmuştu. PİRHA/DERSİM

YEŞİL SOL PARTİ DERSİM MİTİNGİ 10 MAYIS ÇARŞAMBA

Radyo Munzur – Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ya da resmî kısaltmasıyla Yeşil Sol Parti  seçime az bir süre kala  Dersim’de büyük mitingini gerçekleştiriyor. Milletvekili sayısının “1’e” düştüğü Dersim’de Yeşil Sol Parti Milletvekili adayı Ayten Kordu olmuştu. Tek vekilin dahi önemli olduğu yeni dönemde mecliste kilit rol üstlenmeyi hedefleyen Yeşil Sol Parti gerçekleştirdiği ittifakla beraber en az 100 vekil çıkarma amacıyla her yerde güçlü katılımlarla mitinglerine devam ediyor. 10 Mayıs Çarşamba günü saat 12’de Seyit Rıza Meydanında gerçekleştirilecek mitinge Emek ve Özgürlük İttifakı bileşeni parti ve siyasi kurumlar katılacak. Slogan olarak ‘‘Dîsa Em-Reyna Ma’’, “Buradayız, Birlikte Değiştireceğiz’’ diyen Yeşil Sol Parti Mitingi için Dersim’e gelecek katılımcılar ise; • Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar • DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır • EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz • SMF Temsilcisi Evrim Konak • PSK PM Üyesi Mesud Tek • KKP Temsilcisi Mustafa Korkmaz • Başak Demirtaş Ayrıca mitingde Aryen Kom sahnede ezgileriyle yer alacak.   Radyo Munzur/Haber Merkezi

Eren Yıldırım dede: Hıdırellez’den dileğimiz ülkemize baharın gelmesidir

Baba Mansur Ocağı dedelerinden Eren Yıldırım, Hıdırellez’e dair yayımladığı açıklamada, “Hıdırellez günü bir bahar bayramıdır, doğanın canlanış bayramıdır. Hızır ile İlyas’ın buluştuğu Hıdırellez gününden dileğimiz o dur ki, ülkemize baharın gelmesi” dedi.  Hıdırellez ve Nebî (Hızır-Nebî) bayramı… Hıdırellez, büyük bir çoğunlukla Anadolu ve Balkanlarda yaşamakta olan Aleviler arasında biliniyor. Eskiden Roze Xızır’de (Hızır günü) denilen Hıdırellez, halk arasındaki yaygın inanca göre, Hızır ile İlyas’ın bir araya geldikleri ya da buluştukları gündür. Hızır ile İlyas’ın buluştukları günün anısına iki ismin birleşmesinden doğan Hıdırellez kavramı da böyle ortaya çıkmıştır. Baba Mansur Ocağı mensubu ve Okmeydanı Cemevi dedesi Eren Yıldırım da Hıdırellez’e ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Yıldırım açıklamasında “Hızır ile İlyas’ın buluştuğu Hıdırellez gününden dileğimiz o dur ki; ülkemize baharın gelmesi..” ifadelerini kullandı. “HIDIRELLEZ BİR BAHAR BAYRAMIDIR” “Hıdırellez, baharı getirsin” başlıklı açıklamanın tamamı şöyle: “Sevincimde, kederimde Yazgımda, kaderimde Hayalimde, rüyamda Özlemimde, sevdamda Hikayemde, efsanemde Sen varsın ya Hızır Hıdırellez günü bir bahar bayramıdır, doğanın canlanış bayramıdır. Tüm ihtişamıyla, kış ayları gelince beyaz örtünün altına gizlenen tabiat ana, Hıdırellez günü ile birlikte canlanır, doğayı rengarenk kılarak, insanların gönlünde o birbirinden güzel renkleri ile bir umut ışığı yakar. İşte bu ve bir çok anlatılan olaylara sebep olan Hızır ile İlyas’ın buluşması olarak bilinir. Karada insanlara yardım eden Bozatlı Hızır’ın, denizde deryada yetiş diye çağırdıklarında imdadına koşan Hızır İlyas diye bir kardeşi vardır. Bu iki kardeşin sene de bir gün, bir gül ağacının altında buluştukları 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan geceye iki kardeşin isminin birleştiği “Hıdırellez günü” denir. “Benli boza binmiş, ak donlu, altın kapaklı, altın sakallı, cebrail gibi börklü, gök renkli ay-koca, gökten indi, darda kalana yardım etti” diye, halk hikayelerimizde, efsane ve destanlarımızda sürekli insanlara yardım elini uzatan bir Hızır-İlyas vardır. “ÜLKEMİZE BAHAR GELSİN” Öyle ki, Anadolu’da bugün insanlar, Hızır gelecek diye sabah gün ağırmadan kalkarak evlerinin önü süpürür, yönünü güneşe çevirerek tüm tabiata, insanlığa, hanesine dualarını eder, lokmalar yapılır, kurbanlar kesilir, ziyaretlere gidilir, dileklerini kağıtlara yazarak bir gül ağacının altına umutlarını serpiştirir, kendi yörelerine uygun kutlamalar yaparlar, bayram ederlermiş. Bugün yapılan dualar ile; dildeki dileklerin gerçekleşeceğine, hastaların iyileşeceğine, uğursuzlukların sona ereceğine, sorunların çözüm bulacağına, kısmetlerin açılacağına ve bereketin artacağına inanılan bir Hızır günüdür, Hızır bayramıdır. Doğayla beraber insanlar da canlanır bugün. Yeni umutlar, yeni sevinçler, yeni başlangıçlar, hayırlı kapılar ve bereketli hasatlar için bir umut meşalesidir bugün. Bu güzel anlamlarıyla Hıdırellez gününün, bütün dileklerinizin kabul olduğu, yollarınızın sevgiye çıktığı, bereketli günlerin geldiği, güzel haberler aldığınız, şifa arayanlara Hızır İlyas’ın yetiştiği bir gün olması dileğiyle. Hızır ile İlyas’ın buluştuğu Hıdırellez gününden dileğimiz o dur ki; ülkemize baharın gelmesi. Dini dili ırkı ne olursa olsun, sevginin egemenliğinde, huzur içerisinde yaşamak, tüm insanların ve hatta tüm canlı cansız varlıkların barış içinde yaşayacağı bir ülke bizim özlemimiz. Hızır-İlyas kılavuzunuz, Hak Muhammed Ali yardımcınız olsun.” PİRHA / İSTANBUL

Yeşil Sol Parti’den oy kullanmaya dair video

Yeşil Sol Parti, seçimde oy kullanma işlemlerine dair seçmeni bilgilendirici bir video yayınladı Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekili Genel seçimlerinde oy kullanma işlemlerine dair seçmeni bilgilendirici bir video yayınladı. Milletvekili oy pusulasında tek partiye mühür basılmalı Oy kullanma işlemi sırasında oyun geçerli olması için yalnızca tek bir partiye “evet” mührünün basılması gerekiyor. İttifaklar altında bulunan her iki partiye oy verildiği takdirde de oylar geçersiz olarak kayda geçiyor. Bununla birlikte Yeşil Sol Parti için, pusulada Emek ve Özgürlük İttifakı altında yer alan ağaca mühür basılması gerektiği görselleştirildi. Cumhurbaşkanlığında oylar kılıçdaroğluna Milletvekili oy pusulasının yanında verilen cumhurbaşkanlığı aday seçimi için verilen ikinci pusula da ise yer alan ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nın destek vereceğini söylediği Kemal Kılıçdaroğlu’na “evet” mührünün vurulması gerekiyor. Pusula hatlama ve zarfa koyma Her iki pusulada da “evet” mührünün adayların ve parti logolarının altında bulunan yuvarlakların üstüne vurulması gerekmektedir. Diğer yandan mührün pusulanın diğer taraflarına bulaşıp oyu geçersiz halle getirmemesi için her iki oy pusulasında da oy verilen cumhurbaşkanı adayının resminin ve diğer pusulada partinin logosu ve mühür üste kalacak şekilde katlanarak zarfa yerleştirilmeli. YENİ YAŞAM

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 51. yılı

68 devrimci gençlik hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin bugün 51. yılı. Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın 6 Mayıs 1972 idam edilerek katledilişlerinin üzerinden 51 yıl geçti. SON SÖZLERİ Üç Fidan’ın idam sehpasında haykırdığı son sözleri, Türkiye halkları için bugün hala geçerli. Çıkarıldıkları idam sehpasında Yusuf Aslan’ın sön sözleri “Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için bir defa ölüyorum. Sizler, bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz. Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerika’nın hizmetindesiniz. Yaşasın devrimciler! Kahrolsun faşizm!” oldu. Hüseyin İnan da “Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım! Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım! Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum! Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm!” cümlelerini haykırdı. Deniz Gezmiş ise, “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm Leninizmin yüce ideolojisi! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi! Kahrolsun emperyalizm! Yaşasın işçiler, köylüler!” sözleriyle, Türk ve Kürt halklarının mücadelesini ölüme giderken bir adım daha ileri taşıdı. DENİZ GEZMİŞ Deniz Gezmiş, Ankara’nın Ayaş ilçesinde 27 Şubat 1947’de doğdu. Öğretmen bir ailenin çocuğu olarak çeşitli kentlerde ilk ve orta öğrenimini gördü. Liseyi İstanbul’da bitirdi. 1966’da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne giren Gezmiş, lise yıllarında sol düşünceyle tanışmıştı ve 1965’te Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) Üsküdar ilçesine üye oldu. 30 Ocak 1968’de Hukuk Fakültesi’nde Devrimci Hukukçular Örgütü’nü kuran Gezmiş, 12 Haziran 1968’de İstanbul Üniversitesi’nin işgal edilmesine önderlik etti. İstanbul’a gelen 6. Filo’yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz’da bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül’de serbest bırakıldı. 1 Kasım 1968’de Samsun’dan İstanbul’a Mustafa Kemal Yürüyüşü’nü düzenledi. 1969 Haziranı’nda Filistin’e giderek Eylül’e kadar Filistin gerilla kamplarında kalan Gezmiş, 20 Aralık 1969’da yakalandı ve Cihan Alptekin’le birlikte 18 Eylül 1970’e kadar tutuklu kaldı. Daha sonra Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan’la birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nu (THKO) kurdu. 4 Mart 1971’de dört ABD’li erin kaçırılması eyleminde bulunan Gezmiş, erlerin serbest bırakılmasından sonra Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Gemerek nahiyesinde Yusuf Aslan’la birlikte yakalandı. 9 Ekim 1971’de idam cezasına çarptırılan Gezmiş, 6 Mayıs 1972’de idam edildi. HÜSEYİN İNAN Hüseyin İnan, 1949’da Kayseri’nin Sarız ilçesine bağlı Bozhöyük köyünde doğdu. İlk ve orta okulu Sarız’da, liseyi Kayseri’de okudu. 1966’da ODTÜ İdari Bilimler Bölümü’ne kayıt oldu. 1968’de TİP ve daha sonra Milli Demokratik Devrim (MDD) içindeki ayrılıklarda, giderek belirginleşen illegal ve dar örgütçülük fikri etrafında çekirdek bir grup oluşturup, kır gerillası yoluyla anti-emperyalist mücadele verme fikrini geliştirmeye çalıştı. Özellikle ODTÜ kökenli olan ve temelini İnan’ın attığı bu grup daha sonra, THKO’nun çekirdek kadrosunu oluşturacaktı. 14 Ekim 1969’da Filistin Kurtuluş Örgütü’nün El Fetih kamplarına gitti ve orada İsrail’e karşı savaştı. 1 Ocak 1971’de Türkiye İş Bankası Emek Şubesi soygunu, ABD askeri tesislerinin basılarak ABD’lilerin kaçırılması ve daha sonra dört Amerikalı’nın kaçırılması eylemlerinde yer aldı. 24 Mart 1971’de Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde yakalanarak, 9 Kasım 1971’de Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’la birlikte idama mahkum edildi. 6 Mayıs 1972’de idam edildi. YUSUF ASLAN Yusuf Aslan, 1947’de Yozgat’ın bir köyünde doğdu. Ortaöğrenimini dindar ve anti-komünist eğilimlerle, gelenekçi önyargıların güçlü olduğu bir çevrede tamamladı. 1966’da ODTÜ’ye girdi. Bir yıla kalmadan ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü’nün üyesi oldu, Dev-Genç içinde çalışmaya başladı. Bu dönemden itibaren önce hazırlık okulunda, sonra da mühendislik fakültesinde başlayan boykotların ve hemen ardından ODTÜ işgalinin önde gelen örgütçülerinden oldu. İlk yargılandığı eylem, ABD Büyükelçisi Commer’in arabasının yakılmasıydı. 1969’da arkadaşlarıyla birlikte Filistin’e gitti. Burada helikopter ve uçak pilotluğunu öğrendi. Traktörden helikoptere kadar her türlü aracı büyük bir ustalıkla kullanıyordu. 1970 yılında kurulan THKO’nun kurucusu ve önderlerinden olan Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş’le birlikte Nurhak’a dağdaki gerilla grubuna katılmaya giderken, Sivas Şarkışla’da yaralı olarak yakalandı. Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı. 6 Mayıs 1972’de Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan’la birlikte idam edildi. PİRHA

Alevilerden çağrı: Yeşil Sol Parti’de birleşelim

Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci dönem seçimlerine 24 gün kalırken, partiler de seçim çalışmalarını son hızla sürdürüyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanan verilere göre Ankara genelinde kurulacak 12 bin 251 sandıkta 4 milyon 280 bin 941 seçmen oy kullanacak. Partilerin hitap ettiği kitlelerin başında yine Aleviler gelirken, Aleviler 2023 seçimlerinde Emek ve Özgürlük ittifakı altında seçime giren Yeşil Sol Parti’den yana oy kullanacaklarını dile getirdi. https://youtu.be/vGlJ53Tjc9A CEMEVİNE KUR’AN-I KERİM HEDİYE EDİLDİ AKP-MHP iktidarı, 2018’den bu yana Alevilere yönelik birçok açılım yaparken, Alevilerin hiçbir açılım karşısında rızası alınmadı. Sünni İslam inancını Alevilere dayatan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Alevi nüfusunun yoğun olduğu Dersim’e yaptığı ziyaret esnasında Hacı Bektaş Veli Kültürünü Yayma ve Yardımlaşma Derneği’ne Kur’an-ı Kerim hediye ederken, Tunceli Cemevi’ne yaptığı ziyarette de Erbaş’tan cemevine iki imam hatipli ve ilahiyatçı dede atanması istendi. Söz konusu durum ise yoğun tepkilere neden oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Tunceli İl Müftülüğü ’ne gönderdiği yazılarda “Newroz ve Hıdırellez Görevlendirmeleri” gerekçesiyle 12 kişiyi gri pasaportla Avrupa’ya göndermesine ilişkin belgeler de Aleviler tarafından tepkiyle karşılandı. Dönemin Milli Eğitim Bakanı (MEB) İsmet Yılmaz, zorunlu din derslerine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına ilişkin “Alevi kardeşlerimiz din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin kaldırılmasını istemiyorlar” diyerek Alevi kurumlarının taleplerini görmezden geldi ve AİHM kararı uygulanmadı. Söz konusu durum 2019 yılında da devam etti. ALEVİ ADAYLAR KABUL EDİLMEDİ Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul 3’üncü bölge 1’inci sıradan aday olan Alevi adaylar Turgut Öker ve Pir Zeynel Kete’nin adaylığı, Cumhurbaşkanı’na hakaret gerekçesiyle verilen hapis cezası nedeniyle kabul edilmedi. 31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde ise 103 köy, 156 mahalle muhtarı olmak üzere 259 muhtar görevden alındı. İçişleri Bakanlığı açıklamalar doğrultusunda görevden alınan muhtarların çoğunun Kürt ve Alevi olduğu ortaya çıktı. ALEVİLERE YÖNELİK ASİMİLASYON POLİTİKALARI 2018 yılından bu yana birçok asimilasyon politikası da devlet eliyle sürdürüldü. 2018’de İstanbul’da Alevi İmam Hatip Lisesi açılırken, İstanbul Sarıyer’de mahallede bulunan cemevi ve Alevi yurttaşların evlerine korsan hoparlörler takılarak yüksek sesle ezan dinletildi. Çorum’da Alevilerin cem yaptığı Koyunbaba Türbesi cami olarak kullanılmaya başlandı. Koyunbaba Türbesi’nin cami olarak kullanımı 2019 yılında da sürerken, 2019 başlarında Kars Sarıkamış’da Alevilerin yaşadığı Aşşağı Sallıpınar köyüne cami yaptırılmaya çalışıldı. Aleviler’in imece usulü ile yaptıkları Sultangazi Cemevi hakkında ise ‘imara aykırı’ olduğu gerekçesiyle 198 bin lira para cezası verildi. İstanbul ve Malatya’da bulunan alevi derneklerinin ise elektrikleri kesildi. İzmir başta olmak üzere birçok şehirde Kürt ve Alevi evlerine çarpı işareti konuldu. Söz konusu durum 2021 yılında da birçok kentte meydana geldi. ALEVİ BEKTAŞİ KÜLTÜR VE CEMEVİ BAŞKANLIĞI 2022 yılında AKP-MHP iktidarı “Alevi açılımı”nı yeniden gündeme getirerek bir torba yasa çıkardı. Bu yasa ile birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinede Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Aleviler, söz konusu durumu birçok şehirde sokaklarda çıkarak protesto ederken, Ankara’da da Meclis önünde bir araya gelerek torba yasaya rıza göstermediklerini dile getirdi. Yanı sıra söz konusu torba yasaya karşı da Alevi Kurultayı gerçekleştirildi. Alevi akademisyenlere soruşturma açılırken, birçok alevi mahallesine hizmet götürülmemesi durumu 2022’de de sürdürüldü. ALEVİLERE DEPREMDE DE HİZMET EDİLMEDİ Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Mereş Elbistan ve Pazarcix merkezli depremler sonucunda birçok insan yaşamını yitirdi. Can ve mal kaybına uğradı. Deprem boyunca birçok hak ihlali ortaya çıkarken, Aleviler yine nefret suçu ile karşı karşıya kaldı. Alevi köylerine yardım geç götürülürken, yardım talebinde bulunan Oğlakkaya Köyü Alevi muhtarına da “Siz oy vermediniz, bir de hizmet mi istiyorsunuz” denildi. ‘KENDİNE BENZETİLMEYE ÇALIŞILAN BİR ALEVİLİK YARATILIYOR’ Alevilerin 2009 yılından başlayan açılımlarla oyalandığını söyleyen Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Başkanı Mustafa Karabudak, 2018’de Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesiyle tek adam iktidarının Alevilerin yaşam alanının daralttığına dikkat çekti. Karabudak, son olarak 2022’de Kültür Bakanlığı’na bağlı Alevi Masası’nın kurulmasının Alevilerin rızası alınmadan yapıldığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Aleviler, eşit yurttaşlık, inancın ve dinin özgürlüğünü talep ediyor ve bununla ilgili çalışmalar yaptı. Alevi Masası’na karşı Meclis önünde açıklama yaptık, İstanbul’da bir kurultay yapıldı. Siyasal iktidarın dayattığı hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Alevileri yanında tutmayan iktidar bu olayı faturalara kadar indirgedi. Maaşlı dedeler, personeller tuttu. Bizi de valilik, kaymakamlık aradı. DAD olarak ‘hiçbir talebinizi kabul etmiyoruz’ dedik. Alevilik rıza toplumudur. Kendi cemevlerini, kurumlarını insanlardan aldığı aidat ve bağışlarla finanse ediyoruz, ayakta duruyoruz. Hala insanları yanında tutarak, gri pasaporttan tutun da maaş, kadro, yer göstermeye kadar oynamaya devam ediyorlar. Tarihten bu yana asarak, keserek bitiremediği Alevileri yanında tutarak, kendine benzeterek bir Alevilik yaratmaktır.” ALEVİLER VE 3’NCÜ YOL Karabudak, 2023 seçimlerine giderken Cumhur ve Millet ittifakı olmak üzere iki bloğun olduğuna dikkat çekerek, söz konusu blokların ötekilere yönelik söz söylemediğini vurguladı. “Sadece biz diğerinden daha iyi yönetiriz mantığı var” diyen Karabudak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aleviler bunu yakından takip ediyor ve kendilerini içinde görmedikleri bir yerde olacaklarını zannetmiyorum. 2 bloğun yanı sıra ezilenlerin, ötekilerin ve mazlumların yer aldığı sol, sosyalist, yurtseverlerin yer aldığı 3’üncü bir blok var. Aleviler bundan doğru bir tercih yapacaklar, kendilerini ifade eden, taleplerini programına koyan bir parti bloğunun yanında yer alacaklardır.  Sohbetlerimizde de insanların bunu samimim bulduğunu görüyoruz. Diğerlerinin birbirinden farkı yok. Tüm açıklamalarına, seçim bildirgelerine bakıp yakından takip ediyoruz. Bir fark yok. Sadece seçim döneminde verilen sözler var o da altı doldurulmayan günlük, politik söylemlerdir.” ‘EZİLEN KESİMLER 3’NCÜ BLOKTA OLACAK’ Karabudak, Alevilerin taleplerini eşit yurttaşlık, demokratik bir anayasa, inancın özgürlüğü, diyanetin reforme edilmesi, cemevlerinin statüye kavuşması ve anadilde eğitim olarak sıraladı. Alevilerin bunun takipçisi olacağını belirten Karabudak, “Aleviler, bunları vaat eden bir partinin yanında durur, onu iktidar yaparsa sorun kendiliğinden çözülmüş olur. Sadece Alevilerin de değil, kendini ifade edemeyen, ezilen kesimler 3’üncü blokta olacaktır. DAD olarak da daha önce yayınlanan 14 maddelik tutumda da kendimizi gördük. Deprem ve seçim gündemli bir süreç var. Seçimin ne olacağına dair bir belirsizlik, insanların korkuları, kaygıları var. Böyle sıkıntılı bir süreçte seçime gidiyoruz. Hızır hepimizin yardımcısı olsun” diye konuştu. ‘İKTİDARA 14 MAYIS’TA DERS VERELİM’ Hüseyin Yıldız da, Alevilerin örgütlenmesi ve bir çatı altında toplanması gerektiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Bir tarafta CHP bir tarafta AKP bir tarafta İYİ parti faktörü var. Bizim tahammülümüz kalmadı. Birde HDP çatısı altında Yeşil Sol Parti var. Hepimiz Yeşil Sol Parti altında birikmeliyiz. Bizlere ‘Cemevi, cümbüş evi’ diyerek hakaret yağdıran bir iktidar var. Ona karşı örgütlenmeli, gerekirse ayın 14’ünde ona bir ders vermeliyiz. Bu Aleviler için kaçınılmaz bir zamandır.” ‘YEŞİL SOL PARTİ ALTINDA

Hozatlı yurttaşların seçimden sonraki beklentileri: Barış!

PİRHA-Türkiye’nin en büyük sorununun ekonomik kriz olduğunu belirten Hozatlı yurttaşlar, “Seçimlerden sonra ülkede iyi şeyler olacağına dair umudumuz var, umarız seçimlerden sonra ülkeye barış gelir” dediler. Yurttaşlar, Kılıçdaroğlu’nun da bir değişim için Kılıçdaroğlu’nun kazanmasının gerekli olduğunu vurguladılar.  Türkiye 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi’ne kilitlenmiş durumda. Hozat’ta yaşayan yurttaşlara seçimi ve seçimden sonra ülkede nelerin değişmesini istediklerini sorduk. “SEÇİMLERDEN SONRA ÜLKEDE GÜZEL ŞEYLER OLSUN” Ülkenin kötü bir durumda olduğunu söyleyen Erdem Boztaş, “Gençlerin işsizlik oranı çok fazla, o yüzden seçimlerden sonra ülkede değişimin olmasını istiyoruz” diye belirtti. Ülkede ekonomik krizin olduğunu belirten Sinem Yılmaz ise “Alevi olduğumuz için okulda zorluklar yaşıyoruz, bu sorunun ortadan kalkmasını istiyoruz. Seçimlerden sonra ülkede iyi şeyler olacağına dair umudumuz var, inşallah güzel şeyler olur” dedi. “EN BÜYÜK SORUN İŞSİZLİK” En büyük sorunun işsizlik olduğunu ifade eden Aslı Güner, “Ekonomik krizden dolayı gençlerimiz yurtdışına gitti. Seçimlerden sonra inşallah gençlerimiz yurtdışından döner ve cezaevlerindeki baskılar sona erer” dedi. Nezaket Oğuz da, seçimlerden sonra ülkede değişimin olması gerektiğini vurgulayarak, “Gençlerimiz okusa da iş bulamıyor okumasa da iş bulamıyor. Gençlerimiz yurtdışına gittiği zaman üzülüyorum, neden burada kalmasınlar. Ben şimdiye kadar hiçbir zaman CHP’ye oy vermedim ama bu seçimde Recep Tayyip Erdoğan gitsin diye oy vereceğim. Aleviler olarak bu ülkede Sivas’ta, Maraş’ta ve Dersim’de katledildik ama bizim kimseye kinimiz yok. Aleviler olarak birlik olmadığımız için geçmişten beri eziliyoruz” diye ifade etti. ‘Seçimlerden sonra ülkede barış olsun’ diyen Azime Demir, “Biz geçmişten beri sürekli eziliyoruz ama artık gençlerimiz ezilmesin. İnşallah Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanır ve biz de biraz rahatlarız” diye konuştu. PİRHA/DERSİM

Yeşil Sol Parti ve CHP’nin Dersim’deki kadın milletvekili adayları bir araya geldi

CHP Dersim Milletvekili adayı Hüsniye Karakoyun,  Yeşil Sol Parti’nin seçim bürosunda Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili adayı Ayten Kordu’yu ziyaret etti.   “KADIN ADAYLARIN OLMASI ÇOK KIYMETLİ” Çok seviyeli ve ahlaklı bir seçim geçirme sözünü verdiğini ifade eden CHP Dersim Milletvekili adayı Hüsniye Karakoyun, “Bu seçimde kadın adayların olması çok kıymetli, kadınların daha fazla mecliste olmasını istiyoruz. Seçim döneminde asla kendimizi rakip olarak görmüyoruz, bir mücadele yürütüyoruz. Seçim çalışması yürütürken birbirimize asla kinle bakmayacağız” dedi. “UMARIM DİĞER PARTİLERDE DAHA FAZLA KADIN ADAY GÖSTERİR” Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili adayı Ayten Kordu, ise konuşmasında şunları dile getirdi: “Biz kadın politikaları açısından bir rakip duygusuyla kadın arkadaşlarımızla yarışmıyoruz, böyle bir yaklaşımımız yok. 270 tane kadın adayımız var, biz hep eşitlik ilkesini uyguladık. Dersim’de güzel bir şey oldu, umarım diğer partilerde daha fazla kadın aday gösterir.” PİRHA/DERSİM

Sohbeti Aç
Sizi Dinliyoruz
Merhaba Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?