“Her Vas Koka Xo Ser Rewina.(Her Ot Kendi Kökünde Yeşerir)”

“BİR TOPLUMU AYAKTA TUTAN DİLİ VE KÜLTÜRÜDÜR”

“Dersim’in unutulmaya yüz tutmuş ağıtlarını ve kılamlarını derleyerek gelecek nesillere aktaran Sait Baksi, kültürel mirasın önemine dikkat çekiyor: ‘Bir toplumun dili, kültürü ve inancı kaybolursa, o toplum ayakta kalamaz.’”

Dersim’in Nazimiye ilçesine bağlı Civrak (Sarıyayla) köyünde doğup büyüyen Sait Baksi, geleneksel müziğin yaşayan temsilcilerinden biri. Çocukluk yıllarından itibaren müziğe duyduğu ilgiyle, Dersim’in unutulmaya yüz tutmuş sözlü kültür mirasını korumak ve gelecek nesillere aktarmak için ömrünü adadı. Baksi’nin yaşam hikayesi, bir halk ozanının kişisel mücadelesinin ötesinde, bir toplumsal hafıza ve kültürel direnişin sembolü.

Bu mirasın önemine dikkat çeken Baksi, kültürün ve dilin bir toplumun varlığı için hayati öneme sahip olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:

“Bir toplumu var eden dilidir, kültürüdür, gelenekleridir, inanç değerleridir. Bunlar kaybolursa, o toplum kuru bir ağaca benzer. Aslını inkar eden bir toplum, izini kaybeder ve yok olur.”

sait baksi “Her vas koka xo ser rewina.(Her ot kendi kökünde yeşerir)”

Zorluklarla başlayan bir yolculuk

Sait Baksi, Civrak köyüne bağlı bir mezrada dünyaya geldi. Çocukluğu, çobanlık ve günlük köy işleriyle geçti. İlkokula 12 yaşında başlayabilen Baksi, Nazimiye Ortaokulu’nu bitirdikten sonra eğitimine İstanbul’da devam etti. Gece lisesinde okurken aynı zamanda da çalışma hayatına atılan Baksi, hayatının hiçbir döneminde müziğe olan ilgisinden kopmadı.

“Bu mezrada ilkokul yoktu. Okula ancak 12 yaşında başlayabildim. Çocukluk yıllarımda, köyümüzde misafir olan ozan ve şairler beni çok etkiledi. Onların eserlerini dinlerken büyülendiğimi hatırlıyorum. Mala giderken, yolda kendi kendime şarkılar söylerdim. Fakat elimizde enstrüman yoktu. Akrabalarımızın sazlarını gizlice alır, çalmayı öğrenmeye çalışırdım,” diyerek, müzikle bağının nasıl başladığını anlatıyor.

Dersim’in kültürel mirasını korumak

Baksi, Sey Qaji, Sayder ve Welîyê Uşêne Îmamî gibi Dersim’in önemli şairlerinin eserlerinden etkilenerek, onların eserlerini derlemeye ve günümüze taşımaya karar verdi. Özellikle 1938 kırımını anlatan ağıtların derlenmesi ve saklanması, onun kültürel çalışmalarının merkezinde yer aldı.

“Bu şairler olmasaydı, ben de olmazdım. Dersim’in ozanları, sadece kendi eserlerini üretmekle kalmadı, aynı zamanda önceki kuşaklardan aldıkları kültürü bize taşıdı. Bu eserler kaybolmasın diye parça parça derleyip birleştirdim ve ‘Dersim Ağıtları ve Uşene Kalmemi’ adlı kitabımda topladım. Her ağıtın bir öyküsü vardır; hiçbir eser boşuna söylenmemiştir. Bu miras, bize aynı zamanda bir kaynaktır,” diyerek yaptığı çalışmaları özetliyor.

Baksi, kitabına sadece 55 eser sığdırabilmiş olsa da, elinde daha birçok ağıt ve kılam olduğunu belirtiyor. Ancak ona göre bu mirası korumak yalnızca bireysel çabalarla mümkün değil; gençlerin de bu kültüre sahip çıkması gerekiyor.

Kültür ve dilin önemi

Sait Baksi, müziğin yanı sıra, dilin de bir toplumun temel taşı olduğunu vurguluyor. Ancak Dersim’in Kırmançki (Zazaca) dilinin büyük bir asimilasyon tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor:

“Eskiden evlerimizde yalnızca ana dilimiz konuşulurdu. Ancak şimdi, biz kendi dilimizi konuşmazsak çocuklarımız da öğrenemez. Bu durum, kültürel kimliğimizi kaybetmemize neden oluyor. Ağıtlar, kılamlar yalnızca müzik değil; aynı zamanda dilimizi, edebiyatımızı ve kimliğimizi öğreten birer hazinedir.”

Baksi, röportajını Sey Qaji’nin unutulmaz dizeleriyle bitiriyor:

“Her vas koka xo ser rewina,

Her theyr zonê xode waneno,

Kam ke eslê xo inkar keno,

Toz erzeno rêça xo sono.” (*)

*Her ot kendi kökünde yeşerir, her kuş kendi dilinde öter. Kim ki aslını inkar ederse, izi kaybolur gider.

DERSİM/Özkan ULUCAN

sait baksi “Her vas koka xo ser rewina.(Her ot kendi kökünde yeşerir)”

 

sait baksi “Her vas koka xo ser rewina.(Her ot kendi kökünde yeşerir)”

Facebook
Twitter
LinkedIn
Sohbeti Aç
Sizi Dinliyoruz
Merhaba Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?