Peri (Akpazar) eski bir Ermeni kenti, yıllar içinde önemli bir kültürel ve tarihi miras biriktirmiş bir yer. Ancak şu an kent harabe haline gelmiş durumda, tarihi yapılarının çoğu ya yıkılmış ya da ihmal edilmiş. Özellikle Peri Hamamı’nın bu durumu sembolik bir sorun olarak öne çıkıyor. Peri Beldesi DEM Parti Eş Başkan Adayı Orhan Çelebi ve ekibi, bu tarihi mirası restore ederek kente yeniden kazandırmak istiyor ancak geçmişteki girişimleri kayyum atanmasıyla boşa çıkmış. Yine de, yeni dönemde halkla iş birliği yaparak kenti yaşanabilir hale getirmeyi hedefliyor.
Dersim Mazgirt’e bağlı Peri/Akpazar Beldesi bir zamanlar bu coğrafyanın hemen hemen tüm zanaatkarlarının yetiştiği kültürel ve tarihi dokusuyla eski bir Ermeni kenti.
Dersim’in en önemli kasabalarından biri olan Çarsancak adıyla anılan Peri Beldesi, 1832 yılı Osmanlı kayıtlarında Pertek, Sağman, Mazgirt, Çemişgezek’i içine alan bir sancaktı. 1840 tarihli kayıtlarda ise Harput sancağına bağlı bir kaza merkezi olarak geçmekte. Bu kayıtlarda kaza merkezinde Ermeni nüfusa ait 1127 hane bulunmaktaydı. 1905 yılında “Peri” adıyla Çarsancak ilçesinin merkezi görülen yerleşim yerinde 20. yüzyıl başlarında Müslüman nüfus, Ermeni nüfustan fazla görülmektedir. 1926 yılında bucak merkezi olan yerleşim, 28 Şubat 1967 tarihinde belde belediyesi teşkilatının kurulmasıyla “Akpazar” adını aldı.
Adını hemen yanından geçen ve kaynağını Erzurum’dan alan Fırat Nehri’nin de en önemli kolu olan Peri Suyu’ndan alan beldeye girişte sizi harabeye dönmüş bir tarihi hamam karşılıyor. Hamam, Erzurum Tarihi Korumu Vakfı’na bağlı olmasına rağmen harabe bir şekilde yıllardır beldenin girişinde duruyor.
Peri Kenti’nin eski bir Ermeni kenti olduğu ve yüzyıllar boyunca kültürel zenginliğiyle öne çıktığı belirtiliyor. Ancak şimdi, DEM Parti Peri Belediye Başkan Adayı Orhan Çelebi’nin ifadelerine göre, kent tarihi mirasının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
PERİ HAMAMI HARABEYE DÖNDÜ
Orhan Çelebi, Peri’nin geçmişte Ermenilerin yaşadığı bir yer olduğunu ve birçok tarihi yapının bulunduğunu dile getiriyor. Ancak günümüzde bu yapıların harabeye döndüğünü ve önemli bir restorasyon ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Özellikle Peri Hamamı’nın bir zamanlar tarihi öneme sahip olduğu halde şimdi yıkık bir durumda olduğunu belirtiyor.
Peri Belediye Eş Başkan Adayı Orhan Çelebi, “Bu kent harabeye dönmüş durumda. Geçmiş tarihi yapısından hiçbir şey kalmamış. Tarihi bir hamam olarak inşa edilen hamam harabeye dönmüş durumda. Bu miras Erzurum Tarihi Koruma Vakfı’na bağlı olmasına rağmen işin gereğine uygun davranılmadığı harabe bir şekilde yaşamaya devam ediyor.
TARİHİ MİRASI YENİDEN İNŞA ETME ÇABASI
Çelebi sözlerini şöyle sürdürüyor:
“2019’da göreve geldiğimizde yeniden restore edip buraya bir kültür mirası olarak bırakmak istiyorduk. Bazı girişimlerimiz oldu. Bizden önceki dönemde yine DEM Parti’den Eş Başkanlar bir girişimde bulunmuştu. Ancak Erzurum Tarihi Koruma Vakfı buna izin vermemişti. Ama biz izin verilirse tüm masraflarını biz üstleneceğimiz şekilde bir planlama yapmıştık. Ama bu girişimimiz de kayyum atandığı için boşa çıkmış oldu. Ama yeni dönemde de bu tarihi mirasımızı bu kentimize kavuşturmak istiyoruz. Çünkü kentimizin girişinde Peri Hamamı (Akpazar) diye bir tabela görüyor insanlar. O tabelaya baktıklarında orada bir hamam olduğunu zannediyorlar. Ama gelip gördüklerinde hamam yerine virane bir yıkıntı haline geldiğini görüyorlar. Bu da bizi derinden üzüyor.”
Belediye Başkan Adayı Çelebi, göreve geldiklerinde Peri Kenti’nin tarihî mirasını restore etmeyi ve kente yeniden kazandırmayı hedeflediklerini ifade ediyor.
Peri’nin aynı zamanda Ermenilerin ilk üniversite kurduğu bir kent olduğunu da hatırlatan Çelebi, “Aslında bilimin de yuvası olan bir kent. Birçok tarihi eserlerin, kaynakların ortaya çıkartılmasına ev sahipliği yapmış bir kent. Nalbantlığın, çömlekçiliğin, bağcılığın çokça yaygın yapıldığı bir kent. Ama bu tarihi tüm varlıklar ortadan kalkmış. Ve yıkıntı bir kent haline dönüşmüş. Biz inanıyoruz buradaki halkımızla el ele vererek, burayı daha yaşanır bir kent haline getireceğiz ve yaşatacağız” ifadelerini kullanıyor.
“İHMALİN NEDENİ ERMENİLERE AİT OLMASI”
“Burada Ermeni yurttaşlarımız da var ama asimile edilmiş. Tüm çeşmeler, üzüm bağları, dutlar o döneme ait. Burada gördüğünüz tüm kerpiç evler yüzyıllık tarihin el emeği ile inşa edilmiş. Kültüre, tarihi ve doğaya yaklaşım talancı bir politika olduğu için bu kentte tarihi yapılarıyla yok olmuş ve kent harabeye dönmüş durumda” diyen Çelebi, Peri Kenti’ndeki tarihî yapıların ihmal edilmesinin temel nedeninin, Ermenilere ait olmalarından kaynaklandığını savunuyor ve bu durumun derin bir üzüntü yarattığını ifade ediyor.
Sevim KAHRAMAN