Söyle Adın Nedir? Dersim mi, Tunceli mi?

Dönem dönem yapılan açıklamalarla sıklıkla gündeme gelen “Dersim mi, Tunceli mi?” tartışmalarına ilişkin birçok siyasetçi, dernek, tarihçi açıklama yapmaya devam ediyor. Dersim isminin iadesi için DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu tarafından geçtiğimiz sene mecliste kanun teklifi verilmişti. Kordu’nun teklifi bugüne kadar meclise sunulan sekizinci kanun teklifi oldu. Peki birçok alanda tartışılmaya devam eden konuya ilişkin bugüne kadar TBMM’de neler oldu? ‘DERSİM SADECE BİR İSİM DEĞİLDİR, SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’ DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, “Hakikati inkarcı bir zihniyetle örtmek ancak iktidarın tekçi zihniyetine yakışan bir durum.” diyerek şunları söyledi, “‘38’den önce de bugün de Dersim halkı Dersim demeye devam etmektedir. Dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Dersim’den özür dilenmesi gerekiyorsa biz özür dileriz.’ beyanına baksınlar. İsimler, şehirler, caddeler üzerinden asimilasyon politikalarını geliştirmiş olsalar bile bu halk kendi caddelerini, isimlerini, sokaklarını, Dersim dahil kendi ismiyle ve ruhuyla anmaya devam etmektedir. Çünkü Dersim sadece bir isim değildir, Kırmanciye kentidir. Dolayısıyla benden önceki vekillerimiz de ismin değişmesi ile ilgili kanun teklifleri sunduk. Bunu dillendirmeye de devam edeceğiz. Gerçeğimizle beraber ilerleyeceğiz.” ‘DERSİM İSMİNİN İADESİ İÇİN İLK TEKLİF ŞERAFETTİN HALİS’TEN’ 24’üncü Dönem CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün ise Dersim isminin iadesi için kanun teklifi veren bir başka isim. Aygün kendiyle hiç görüşülmediğini aktararak şu bilgileri paylaştı, “Tunceli’nin adı Dersim olsun teklifini 2007-2011 arası dönemde ilk kez BDP Dersim Milletvekili Şerafettin Halis gündeme getirdi. Aynı dönemde Kamer Genç de Dersim 1938 zararlarının tazmini yönünde daha geniş bir teklif verdi. Bunların ikisi de ele alınmadı. Benim dönemimde Tunceli’de iki milletvekiliydik. Açılım süreci devam ederken teklifi hazırladım. Seyit Rıza ve arkadaşlarının itibarının iade edilmesi yönünde paragraflar da koydum. O dönem Akif Hamza Çebi grup başkanvekiliydi. Üç dört kere teklifi bana geri gönderdi. En son teklif, şekil olarak benim teklifim olmaktan çıkmıştı. Teklif gitti, genel kurula hiç inmeden dönem sona erdi görüşülemedi. HDP’nin yine ‘Dersim 1938 olaylarını Araştırma Komisyonu’ kurulması gerekiyor diye 2012’de bir teklifi oldu, teklif AKP oylarıyla reddedilmişti.“ DERSİM BELEDİYESİ TABELA KARARI Dersim Belediye Meclisi, 7 Mayıs 2019’da yaptığı olağan toplantısında Tunceli Belediyesi tabelasının ‘Dersim Belediyesi’ olarak değiştirilmesi yönünde karar almış, karar kamuoyunda tekrar sıkça tartışılmıştı. Erzincan İdare Mahkemesi’nin ilgili karara ilişkin yürütmenin durdurulması kararı almasının ardından Türkiye İçişleri Bakanlığı da, kararla ilgili soruşturma başlatmış, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli isim değişikliği talebine tepki göstermişti. Neler olmuştu? “Dersim’in ismi 25 Aralık 1935 yılında TBMM’de kabul edilen ve 2 Ocak 1936 Resmî Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren bir kanunla, Dersim halkının iradesi yok sayılarak Tunceli olarak değişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2011 yılında başbakanlığı döneminde, 13 bini aşkın kişinin öldürüldüğünü söylediği Dersim katliamı için “Devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa ben özür dilerim ve diliyorum” demişti. Dersim isminin iadesi için 2011 yılı itibarıyla BDP Dersim Milletvekili Şerafettin Halis başta olmak üzere Kamer Genç, Hüseyin Aygün, Sezgin Tanrıkulu, Dilşat Canbaz Kaya, Zeynel Özen, Müslüm Doğan ve son olarak DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu soru önergesi verdiler. DERSİM/Duygu Kıt 

“TARIM BİTERSE HER ŞEY BİTER”

Dersim’de Hayvancılık Bitme Noktasında: “Eskiden 500 Hayvanım Vardı, Şimdi Elimizde Bir Şey Kalmadı” Dersim’in merkezinde hayvancılıkla geçimini sağlamaya çalışan Musa Kıt, anlattıklarıyla bölgedeki hayvancılığın içinde bulunduğu çıkmazı gözler önüne seriyor. 1994 yılında köylerin boşaltılmasıyla birlikte hayvanlarını satıp merkeze gelmek zorunda kalan Kıt, yıllar sonra yeniden hayvancılığa başlamış olsa da artan maliyetler ve devlet desteklerinin yetersizliği nedeniyle geçim mücadelesi veriyor. Köy Boşaltmaları ve Göç Musa Kıt, çocukluğundan beri hayvancılıkla uğraşıyor. Bir zamanlar 500’e yakın hayvanı, iki katırı ve arabasıyla köyde rahat bir hayat sürerken, 1994’te köylerin boşaltılmasıyla her şeyi değişiyor. “O zaman köyler boşaldığı zaman hayvanlarımızı sattık,” diyen Kıt, elindekileri sattığında neredeyse hiç para etmediğini anlatıyor. Bugün ise hayvancılığa tekrar başlamış ama şartlar eskisinden çok daha zor. Yem Fiyatları Cep Yakıyor Yem ve saman fiyatlarının artması, hayvancılığı sürdürülemez bir noktaya getirmiş durumda. “Bir torba yem, 1.000 TL’nin üzerindedir. Bir arpa 600-700 TL’dir” diyen Kıt, hayvanları beslemenin maliyetinin altından kalkılamaz hale geldiğini söylüyor. Dersim’de tarım alanlarının yokluğu da bu durumu daha da zorlaştırıyor: “Dersim’de tarım yok, tarla yok, bir şey yok. Her şey parayla zor.” Devlet Desteği Yetersiz Musa Kıt’ın en büyük şikayetlerinden biri de devlet desteklerinin yetersizliği. Hayvancılığı geliştirmek için kredi almak istediklerinde, köyde yaşamadıkları gerekçesiyle kredi verilmediğini belirtiyor: “Köyde değilsin, şehirde kredi vermiyorlar. Başkalarına faizsiz kredi veriyorlar, bize geldi mi faizli kredi bile vermiyorlar.” “Tarım biterse her şey biter” Dersim’de hayvancılık ve tarımın bitme noktasına gelmesi, sadece bireysel bir sorun değil. Tarım ve hayvancılıkla geçinen birçok aile, yüksek maliyetler ve destek eksikliği nedeniyle aynı sorunları yaşıyor. Bölgedeki göç ve köy boşaltmaları, tarımsal üretimin azalmasına ve hayvancılığın zorlaşmasına neden olmuş durumda. Musa Kıt’ın sözleri, bu durumun hem ekonomik hem de sosyal boyutlarını gözler önüne seriyor: “Tarım biterse, hayvancılık biterse her şey biter.” DERSİM/Suay ABAK        

Sohbeti Aç
Sizi Dinliyoruz
Merhaba Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?