4 Alevi kurumuna 2022 yılında yapılan saldırıya ilişkin davanın 5. duruşması Ankara’da yapıldı. Avukatlar esasa ilişkin beyan için hazır olmadıklarını belirterek ek süre istedi. Duruşma 12 Haziran’a ertelendi.
Ankara’da 3 Alevi kurumu ve bir de yöre derneğine 30 Temmuz 2022’de yapı lan saldırının 5. duruşması görüldü.
3 saldırgandan 2’sinin tutuksuz, birinin ise tutuklu yargılandığı davanın duruşması Ankara 63’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti.
Tutuksuz sanıklar Çağdaş Can Bardakçı ve Baver Gül, duruşmaya katılmazken, tutuklu sanık Ahmet Ozan Karaca, Sincan Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldı.
Avukat Ebru Akkal, duruşmada ilk söz alan isim oldu. Akkal, seçimler nedeniyle tüm avukatların yorgunluk yaşadıklarını belirterek “Birçok arkadaşımız seçim nedeniyle geç saatlere kadar çalıştı. Bu nedenle sağlıklı bir yargılama ve esasa ilişkin beyanda bulunma durumunda değiliz. Bu durumda sanığın tutukluluk halinin devam etmesi ve eksik belgeler için taleplerimizi yeniden belirtiyoruz.” dedi.
“DOSYAYA GELEN RAPORLAR BİLİMSEL DEĞİL” İDDİASI
Sanığın avukatı Yusuf Ziya Ünsal ise dosyaya gelen belgeleri kabul etmediklerini belirterek “ATK’den gelen rapor her ne kadar aleyhte gelse de, alınan 2 raporun sonuçları çok bilimsel değil. 21 gün müşade altında tutulan, hangi davranışa nasıl tepki verdiği ölçülen bir durumdan bugüne geldik. Dolayısıyla bu rapor bilimsel ve hukuki anlamda da bir kıymete sahip değil. Bu nedenle ilk raporu göz önünde bulundurmanızı talep ederiz. Biliyoruz ki tutuklamanın bir sebebi var, olası şekilde kaçmasına karşılık bir tedbir… Yargılama sonucunda olası ceza miktarları düşünüldüğünde sanığın tutukluluğuna bir sebep kalmamıştır. Sanığın hürriyetine dönük bir engel söz konusu. Tutukluluk halinin sonlandırılması zorunludur. Tahliyesine karar verilmesi ya da adli kontrol tedbirlerinin yürütülmesini talep ederiz. Müvekkilim uzun süredir tutukludur. Sırf bir insan potansiyel taşıyor ise tutuklu yapılamaz.”
“SANIK İLE HİÇBİR İRTİBATI YOK”
Avukat Kemal Binici ise müvekkili Çağdaş Can Bardakçı’nın KPSS sınavına girip atamasının yapıldığını belirterek “Her iki müvekkilin HTS kayıtları, savunmalarını doğrulamaktadır. Raporu inceledik. Hem Baver hem de Çağdaş açısından HTS kayıtlarını inceledik. Çağdaş’ın, sanık ile hiçbir irtibatı yoktur. Baver’in ise saldırıdan bir gün önce sadece irtibatı olmuştur. Sanık ile uzun süre iletişimlerinin olmadığını gördük” iddiasında bulundu.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şube avukatlarından Ümran Hakverdi ise yaptığı savunmada sanık avukatının Adli Tıp Kurumu hakkında olumsuz yorumunu eleştirerek, “Şehir hastanesi raporu ehil değildir. Sonrasında alınan raporla durum açıkça belirtilmiştir. Sanık, suçu bilinçli, planlayarak işlemiştir. Ailesinin dahi ulaşamadığı, sürekli şehir değiştiren biridir. Sanığın salıverilmesi, Alevi toplumu için bir tehlike barındırıyor. Tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz” İfadelerini kullandı.
Sanık Ahmet Ozan Karaca ise tahliyesini talep ederek, “Yaklaşık 11 aydır cezaevindeyim ve hastalıklar oluşmaya başladı. Vücudumda deri hastalıkları oluştu. Her ne kadar hayata tutunmaya çalışsam da hücrede kalmak sağlığımı kötü etkiliyor. Burası benim için iyi değil. Davanın sağlıklı yürümesinden bahsediliyor ancak sağlığım kötüye gidiyor. Tahliyemi talep ederim” dedi.
Mahkeme, Sanık Ahmet Ozan Karaca’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, beyanda bulunmak için taraflara süre verilmesine karar verdi ve duruşmayı 12 Haziran 2023’e erteledi.
PİRHA/ANKARA